Öss Hakkında Aradığınız Herşey
  2008 Öss Değerlendirmesi
 




2008 Öss Değerlendirmesi


2008-ÖSS uygulandı. Sınav beklendiği gibi herhangi bir sorun yaşanmadan sona erdi. Sınavda öğrencilere ı.bölümde 120 ve ıı. Bölümde 120 olmak üzere toplam 240 soru soruldu. Öğrenciler alanlarına göre 180 soruya yanıt verdiler. Sınavda adaylara toplam 195 dakika süre verildi. Birinci bölüm bütün adaylar için ortak bölüm olduğu için bu bölümde adaylar bütün testlere yanıt vermeye çalıştılar, ikinci bölümde ise adaylar seçmek istedikleri yükseköğretim programının puan türüne göre seçtikleri testlere yanıt verdiler. Adayların 160 puan barajını geçmeleri önlisans ve açıköğretim 185 puan barajını geçmeleri ise lisans bölümlerini tercih edebilmeleri anlamına geliyor. Sınava katılan 1.530.000 adayın geçen yıllardan farkı ise bu adayların sadece %14’ü liselerin son sınıfında okuyor olmalarıdır. Bu oran geçtiğimiz yıllarda % 45-50 arasında idi. Lise son sınıf öğrencisinin daha az olması bu yılki istatistikleri değiştirecektir. Adayların 250.000’e yakını sınava sadece deneme amacıyla girmektedir. Bu da aslında 2008-ÖSS’ye katılan öğrenci sayısının 1.250.000 civarında olduğunu göstermektedir. Ayrıca bu yıl yükseköğretim programlarının kontenjanları %20 oranında arttırıldı. Bu da öğrencilere büyük bir avantaj sağlamaktadır. Adayların bu yıl daha rahat tercih yapacaklarını düşünüyoruz. Sınav sonuçlarının 15-18 temmuz tarihleri arasında açıklanacağı ve tercihlerin ise 21 temmuz -03 ağustos 2008 tarihleri arasında yapılacağı öngörülmektedir.
Sınav sorularına bakıldığında;

Felsefe Grubu;

 

  • 2007-ÖSS sorularına benzer nitelikte olduğu,
  • Müfredat dışı soru olmadığı,
  • Sorularda hata olmadığı,
  • Psikoloji -Sosyoloji-Mantık direkt bilgi gerektirdiği, bilgi olmadan yorumla çözülemeyeceği,
  • Felsefe sorularının yorum ağırlıklı temel bilgi gerektirdiği,
  • Soruların çözümünün 2007-ÖSS’ye göre daha fazla zaman gerektirdiği,
  • Soruların çeldiricilerinin çok güçlü olduğu,
  • 2007-ÖSS’ye göre daha zorlayıcı sorular yer aldığı görülmüştür.

Kimya

  • Müfredat dışı soru olmadığı,
  • 2007-ÖSS’ye göre 1.bölüm daha zor, 2.bölüm daha paralel nitelik taşıdığı,
  • Hatalı soru olmadığı,
  • Kimyasal dengeden soru beklenirken (müfredatta olmasına rağmen) çıkmadığı görülmüştür.

Biyoloji

  • Müfredat dışı soru yok, bir soruda kullanılan terimler müfredatta yok, ama açıklaması yapılmış, bu açıklama yabancı özel okulların müfredatında var,
  • Sorular bilgiyi kullanma ağırlıklı, bilme ve uygulama tarzı sorular var,
  • 2007 ile benzer ve zorluk dereceleri aynı,
  • Birkaç soruda çeldiriciler çok güçlü,
  • Detaylı bilgi önemsenmiştir, alt kısımlarından daha çok soru çıkmıştır,
  • 2. bölüm deneye değil, kısa ve direk bilgiye dayalı sorulardan oluşmuş,
  • 2. bölümde bakteri sorusu ayırt edici olabilir.

Türkçe

  • Müfredata uygun,
  • Dilbilgisi soruları artmış, 6 tane soru yer almaktadır,
  • 2007-ÖSS’ye göre daha anlamaya ve bilmeye dayalı sorulardan oluşmaktadır,
  • Anlatım bozukluğu ile ilk kez 1 soru çıkmış, daha önceki yıllarda daha fazla soru sorulurdu.

Edebiyat

  • Söz sanatı sorusu sorulmamıştır,
  • Sorular bilgi ağırlıklıdır,
  • Roman kahramanlarını çağrıştıran soru var, bu da okumaya teşvik amacını taşımaktadır.

Tarih

  • Müfredata uygun sorular yöneltilmiş,
  • Herhangi bir bilimsel hata yok,
  • Dil anlatımı iyi,
  • 1. Bölüm soruları 2. bölüm sorularına yakın, 1.bölüm paragraf yorum şeklinde sorulurken 2. bölümde bilgi isteyen sorular sorulmuş,
  • Kavram bilgisine yakın, yeni bilgi içerikli farklı sorular ortaya çıkmış,
  • 2007-ÖSS ile zorluk derecesi açısından aynı gibi duruyor,
  • 2.Bölüm çok seçici ve zor sorulardan oluşmuştur.

Fizik

  • Müfredata uygun,
  • Soruların dağılımı homojen değil, konulara göre eşit dağıtılmamış,
  • “Açısal ivme” kavramı ile ilgili soru çok zor sorulmuş,
  • Bir soru oldukça karmaşık ve seçici,
  • 2007-ÖSS’ye göre 1.bölüm daha zor 2.bölüm biraz daha zor,
  • 2.bölüm soru dağılımı homojen değildir,
  • Seçenekler ve çeldiriciler daha güçlü, fizik testi sınavın belirleyicisi olmuş, çok rahat hata yapılabilir tarzda sorular bulunmakta,
  • Müfredatta olmayan kavram (açısal ivme) kullanılmıştır, ancak çizgisel ivme bilindiğinden yorumla bu soru çözülebilinir

Coğrafya

  • Müfredata uygun sorular sorulmuştur,
  • Bir soru çok seçici ve zor olarak görünmekte,
  • Yeni müfredatın yansımaları ve ışıkları görülüyor,
  • Yer şekilleri sorusu yok, ancak yer şekillerinin etkileri sorgulanmış,
  • Sorular 2007-ÖSS’den zor değildi.

Matematik 1

  • 2007-ÖSS ile aynı zorluktaydı,
  • Sayı kavramı ve yoruma dayalı sorular sorulmuştur.

Matematik 2

  • Tamamen bilgi gerektiren sorular var ancak detay bilgi 3 soruda var, bunlar da öğrencileri zorlayabilir,
  • Sınavın belirleyici testi olabilir.

Geometri

  • Bir bütünü bölme, iki niceli bir biri cinsinden ifade edebilme ve temel geometrik kavramların sorgulandığı bir test,
  • 2007 ile aynı, zorluk derecesi benzer,
  • Hatalı soru yok.

Açıklama;
Kamuoyunda söylendiği gibi ÖSS kolay bir sınav olmamıştır. Ancak özellikle de zorlaştırılmış değildir. Öncelikle yükseköğretim konusunda ülkemizin içinde bulunduğu süreci doğru algılamalıyız. Öğrenci sayımız çok fazla, ama bu öğrencilere sağladığımız kontenjanlar oldukça sınırlıdır. Böyle olunca da yapılması gereken öğrencileri sıralamak ve sıralamayı adil ve tarafsız yapmaktır. Eğer amacımız fazla öğrenciyi az olan kontenjanlara adil dağıtmak ise mevcut ÖSS bunu son derece adil yapmaktadır.
Ancak yıllarca sınav sisteminde değişimler yaptık. Tek sınavı ikiye çıkardık sonra tekrar teke düşürdük, sonra yeniden ikiye çıkardık. Peki, bu işlemleri hangi bilimsel kriterlere göre yaptık? Nasıl bir araştırma sonucunda bu düzenlemeleri yaptık? Yoksa toplantı odalarında birileri daha iyi olur dediği için mi yaptık bu düzenlemeleri.
Amacımız öğrencilerimizi sıralamak değil de başarılarını, öğrenme durumlarını sorgulama ise yapmamız gereken daha bilimsel ve daha kapsamlı sistemler getirmek olacaktır. Ancak unutmamalıyız ki öncelikle yapılması gereken liseler arasındaki düzey ve başarı farklılıklarını eşitlemektir. Eşit olmayanların katıldığı bir sınavda adil bir sonuç almamız mümkün değildir.
Ülkemizde üniversite sayısı çok artsa, her öğrenciye yetecek kadar kontenjan olsa bile sınavlar olacaktır. Çünkü dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde üniversitelere kimse elini kolunu sallayarak giremiyor. ABD’de olduğu gibi Harvard ile daha küçük üniversiteler arasındaki kalite farkları öğrencinin Harvard’a girmek için birçok seçme kriterine uyması ve sınava girmesini gerektirmektedir. Daha iyi bir üniversiteye girebilmek için öğrenciler mutlaka yarışacaklardır. Dolayısıyla tartışılması gereken sınavın varlığı değil adilliği ve hakkaniyetidir.

Yeni getirilmek istenen sınav sisteminden önce;

  • Yükseköğretimin kalite sorunu
  • Liselerin arasındaki eşitsizlikler
  • Öğrencilerin doğru kariyer yönlendirmesi
  • Meslek yüksek okullarının arttırılmas
 
  Bugün 19475 ziyaretçi (40714 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol